İzleyiciler

21 Aralık 2012

İKİ İSİM İKİ FİLM

Bugün bir şiir yazmayacağım. Yada kişisel aşktan bahsetmeyeceğim. Sizlere bugün hayatıma yön vermeme sebep olan iki mükemmel filmden bahsetmek istiyorum.
Çok güzel bir şey değil mi; sanki her şeyden kendinizi çekmek istemeseniz de bir şekilde hayat sizi gerçekten istediğiniz durumlardan uzaklaştırırken, hayatınızın belirli evrelerinde karşınıza çıkan iki ayrı film. sizi yeniden tetikler hayata ve isteklerinize karşı, yani en önemlisi HAYALLERinize karşı.
Şöyle başlamak istiyorum ;
Hayatımın müzikle tanışma evresindeydim. Evet genel olarak müzik dinliyordum ama neyi neden dinlediğinizi yada neyi neden yaptığınızı bilmediğiniz zaman pek fazla tat alamazsınız. Benim için bir tatlı gibi; tatlıyı yaparken ne için ve neden yaptığımı bilmiyorsam hiç bir tat veremez bana.
Ve bir gün yakın bir arkadaşımla gitar kursuna yazıldım. Müziği dinlerken hissedebilmek için. Çok iyi bir gitar eğitmeniyle tanıştım. O zamanlar hayattan bezmiş gibi bir halim vardı. Ta ki gitar eğitmenimle yani Mazlum hocamla tanışana kadar. Şimdi filmle ne alaka diyenleriniz olabilir o yüzden dinleyin.
O bana sadece gitar çalabilmeyi değil, bana müziği hissetmeyi öğretti. İçimizde, derinlerde farkındalığı yakalayabilmeyi..
Ve biliyor musunuz belki bu yazıyı hocamda okuyabilir ama yinede söylemek istiyorum: belki gitar çalmayı çok iyi öğrenemedim ama çok iyi deneyim elde edebildim. Hayatı yeniden sevdim. Hayatın her getirisine karşı
umudumu kaybetmemeye başladım. Hocamla konuştuğum her an belleğime yeni bir umut ekledim. Ve hocamın önerdiği benim için eşsiz, o film.
İşte o...
Düşüncelerimi ve benliğimi yeniden yazmamı sağladı. "AUGUST RUSH"
Bazı şeyleri istemek gerekiyor. Eğer bir şeyin olacağına inanıyorsanız o olur. Belki bir yıl sonra, belki şuan, belki de daha uzun bir sürede. Sadece inanmak ve istemekte bitiyor olay.
Ben inandım. Müziği hissetmeye ; onun sadece söz ve ritmden ibaret değilde, onun benliğini hissedebilmeye inandım. Filmde de dediği gibi ; "Müzik her yerdedir, tek yapmanız gereken onu hissetmek."
Gitarın üstüne çok düşemesemde müziğe olan inancımdan hiç vazgeçmedim.
Teşekkür ederim hocam.

Ve gittiğim bir yabancı dil kursundan arkadaşım Irina'nın önerdiği ikinci filmim yani "JULIE & JULIA"
Neden yön verdiğine gelince; her insanın hayatta kendine yön veren hayalleri vardır. Gerçekleştirmek istediği belki ulaşılması zaman alacak ama ulaşmaktan bir an bile vazgeçemeyeceği hayalleri. Tıpkı benim gibi.
Lise hayatımda meslek seçimi yapıyordum. Kendim için en doğru mesleğin ne olduğuna karar vermek. Önceleri geometri öğretmenliği istedim sonra baktım o benim için sadece çözmekten zevk aldığım bir eğlence olduğu için yani gerçekten istemediğim için vazgeçtim.Sonra Pasta şefi olmaya karar verdim BUDDY VALASTRO gibi. Benim için bir idol o.
Hani demiştim ya bir şeyi istemekle birlikte inanmak gerekiyor. Hep istedim ve inandım. Bir gün sanki hayallerime ulaşamayacakmışım gibi hissettim. Ulaşamayacakmışım gibi..
İşte o an ; yani bugün, biraz önce bu filmi izledim ve inanıyorum ki ; bir gün yine sayfama girdiğimde bir pasta şefi olarak yazımı paylaşacağım sizlerle.
Denemekten korkmamak lazım. Aynı Julie'nin yaptığı gibi. O da korkmadı evet bazen vazgeçip yenildiği zamanlar oldu ama her seferinde daha büyük bir inançla geri döndü. Ve o bunu inançları ve isteğiyle başarabildiyse sizce benim vazgeçmem ne kadar doğru olabilir.
Hep söylediğim gibi ; İnanç ve İstek unutmayın :)

TUĞBA KOBAL
Gözyaşım Misali "T.K"

1 Aralık 2012

NE GARİPTİR Kİ...

Ne gariptir ki; selaların sonbaharda biraz daha çoğalması..
Yaprağın toprağa düşmesi gibi,
İnsanın toprakla bütünleşmesi..
Ne gariptir ki; dün gülerken bugün gözyaşlarıyla uğurlanmak...

Gözyaşım Misali "T.K"


16 Kasım 2012

VAZGEÇ DEDİLER..

Bana vazgeç dediler,
Ulaşamayacağın hayallerinden,
İnançlarından, isteklerinden ,inadından..
Vazgeç dediler.
Ama ben vazgeçmedim..
Tek bir an bile oturup "gerçekten vazgeçmeli miyim?" diye sorgulamadım.
İnandım hayallerime,
Büyük bir aşkla istedim sadece..
Kendi hayal dünyamda geleceğimi istedim.
Yapmak istediklerime inandım..
Ve Allah'a güvendim.
Bana hayallerini kurduruyorsa bir gün istediğim noktaya ulaştıracak diye..
Vazgeç dediler ama ben vazgeçmedim.
Direndim.!
İnsanlara, engellere, hayata direndim.
Bazense kendime direndim,
Hayallerinden vazgeçmek üzere olan, artık olmuyor diye geri çekilmek isteyen,
Bana direndim.
Ve vazgeçmedim.
Hayallerimden, inancımdan ve isteklerimden;
Vazgeçmedim.!


Tuğba KOBAL
Gözyaşım Misali "T.K"


23 Ekim 2012

KOLAYDIR YARGILAMAK

İnsanlar sadece yargılar
Yanlız kalmayı tercih edersin;
Yanlızlığını yargılar.
Gülmeyi tercih edersin;
Mutluluğunu yargılar.
Duygularının yokluğunu anlatırsın;
Öyle şey mi olur diye yargılar.
Ne kadar basittir yargılamak
Bilmeden, yaşanmışları yaşamadan,
O yürekte ne derin izler kalmış anlamadan;
Ne kadar kolaydır yargılamak..!

TUĞBA KOBAL


9 Ekim 2012

SESSİZLİĞİ DİNLE, SÖYLEYECEK ÇOK ŞEYİ VAR..

Sessizliğim kimseyi yanıltmasın,
Yeri geldiğinde konuşmasınıda bilirim,
Hiç konuşmamacasına derin bir sükunete bürünmesinide..
Ben sevgimi öyle ulu orta beyan etmem millete,
Ben sevgimi sükunetiyle içinde yaşayanlardanım..
Kelimelerle anlatamıyorsam sessizliğimi,
Bilinki gözlerimle ifade ediyorumdur herşeyi...

Tuğba KOBAL


7 Ekim 2012

Nasıl anlatsam?

Anlatcak çok şey varken böyle boş kalır satırlar..
Belki de o yüzden böylesine boş kaldı satırlarım ilk defa.
Belki de bu kadar yanlız ve çaresiz kaldı kelimelerim,
Kim bilir belki de bu yüzden dökülemedi dilimden olağanca kelime..


2 Ekim 2012

GİTME BE KAPTAN!

Gidiyor,
Uzun bir yola veda ediyorum bu sefer..
Demir attığı denizlerden,
Demirini kaldırarak veda ediyor..
Gidiyor işte,
Bir şey diyemem ki..
Gitme desem gitmeyecek mi sanki?
Yine gidecek; işi o..
Gidiyorum dediğinde bana ; sanki içimden bir şey koptu..
Tutamadım kendimi ağladım..
Durmak bilmeyen gözyaşlarımı tutamadım,
Gitme be kaptan!
Benim gözyaşlarımla oluşturduğum denizde yüzdür gemini..
Gitme o kadar uzaklara..
Ben böyle diyorum da; o bilmiyor ki gözyaşlarımı
Gidiyorum dediğinde, kalbimin sebepsizce sızladığını,
Bilmiyor ki..
Belki de hiç bilmeyecek..
Hoşçakal kaptan.
Ben seni limanda karşılamak üzere; çekiliyorum sessiz adama..
Hoşçakal kaptan,yolun açık olsun..

Tuğba Kobal

;(


26 Eylül 2012

GÖZYAŞIM MİSALİ

Gözyaşım misaliydi hayatın her anı,
İçte yaşanan üzüntüler,
İçten akan gözyaşları,
Gözyaşım misaliydi herşey..

Bazen bir o kadar anlamsız,
Hiç bir anlam yüklemeyecek kadar değersiz,
Varlığın içinde bir hiçti aslında
Gözyaşım misaliydi herşey..

Tuğba KOBAL


HÜZÜN KURUYANA KADAR..

Ayrılığı anlattım dün gece gökyüzüne,
Ben anlattım,
Gökyüzü ağladı, ben ağladım..
Sabaha kadar dertleştik öylece..
Ay hüzünlü bıraktı geceyi
Güneş hüzünlü doğdu gökyüzüne,
Geceyi kaplayan hüznün yerini,
Sabahın ilk ışıklarıyla güneş almıştı.
Bense hala devam ediyorum anlatmaya,
İçimdeki hüzün kuruyana kadar..

Tuğba KOBAL


MUTLU OL DOST

Boşver dost!
Üzülme hiç birşey için.
Boşuna akıtma gözyaşlarını...
Değmez hiç birşey için.
O küçük ellerinle tuttuğun,
Küçük gibi gözükse de, değerli olan hayatı bırakma.!
Mutlu ol.!
Bir başkası için değil,
Kendin için mutlu ol.!
Mutluluğu kıskanıp,
Yerini gözyaşlarına bırakmana sebep olanlara inat;
Mutluluğu yaşat,
Ve ; yaşattıkça çoğalt...

Tuğba KOBAL


28 Ağustos 2012

BEKLİYORUM SADECE

Karanlığa gömülüyor yüreğim,
Her geçen gün,
Sessiz bir çığlık gibi..
Karanlığa gömülüyor yüreğim..
Aydınlığı arar oldu gözlerim,
Sessiz çığlıkların ardındaki;
Huzuru arar gibi..
Sanki birinin gelmesini bekliyormuş gibi..
Bekliyorum sadece..
Karanlığın ardındaki; aydınlığa ulaşabilmek için,
Sessiz çığlıkların ardındaki; huzura ulaşmak için,
Bekliyorum sadece..

Tuğba Kobal


GÜLÜMSEYİN :)

Yine hayata buğulu bir pencereden bakıyorum,
Kimileri çok mutlu, kimileri kırgın, kimileri ise bir köşede ağlıyor..
Hayat herkesin aynı pencereden bakmasına izin vermiyor.
Mutluluk bu kadar uzak mı sizce?
Bence değil!
Sevdikleriniz yanınızdayken,
Sokakta yürürken hiç tanımadığınız bir insanın size gülümsemesi :)
Ailenizin, dostlarınızın, kardeşlerinizin yanınızda olması
Ve hala nefes alıyor olmanız,
Mutlu olmanıza yetmez mi sizce?
Hayat hep birilerini bizden alır, üzer
Ama yeni bir şeyler vererek mutlu eder.
Tıpkı bir çocuğun oyuncağının kırılıp yeniden alındığındaki gülümseme gibi..
Mutluluğu başka yerlerde aramayın!
Mutluluk yanı başınızda duruyor.
Haydi şimdi,
Küçükte olsa bir kere gülümseyelim..

:)

Tuğba Kobal


SESSİZ ve SEBEPSİZCE

Yine gittin
Geride hiçbir şey bırakmadan,
Habersizce, arkana bile bakmadan
Çekip gittin.

Ne bir hatıran kaldı,
Ne de bir cevap.
Her şeyi alıp gittin
Bir veda bile bırakmadan..

Yine gittin işte,
Hiçbir şey demeden,
Sebepsizce gittin.
Sessiz ve sebepsizce..

Bense sadece;
Arkandan baktım,
Gidişini izledim her zaman ki gibi,
İstemesem de...

Ne yapmış olursan ol,
Seviyorum değiştiremez kimse..!
Yine de, her şeye rağmen
Seviyorum..

Söylesene,
Sevdiğinden vazgeçen birini göster bana?
Var mı acaba?
Mecnun Leyla'sından, Kerem Aslı'sından vazgeçebilmiş mi?
Peki ben..
Ben senden nasıl vazgeçerim?

Benim sevdiğim gözle bir bak kendine..
Hep kusur aradığın SEN'i bir de bu gözlerle gör...!

Tuğba Kobal


Beni Sadece..

Beni sadece;
Benim sana tanıttığım kadarıyla tanırsın.
Herkes öyle
Beni çok iyi tanıdığını zanneden insanlar bile..
Sadece onlara tanıttığım kadarıyla bilirler.
Beni seven insanlar da sayılıdır aslında,
Sevgi derken yanlış anlamayın;
Aşk'tan bahsetmiyorum.
Gerçek sevgiden bahsediyorum.
Beni kusurlarımla yada kusursuzluğumla,
Doğrularımla yada yanlışlarımla,
Yaptığım hatalarla kabul edecek,
Ve bunları yüzüme vurmak yerine bunları örtecek çok az sevenim var aslında.
Ben bunun farkına varalı uzun yıllar oluyor.
Birde sadece onlarla olduğum için sevenler var.
Sevilmekte güzel şey sevmekte,
Hiç sevmeyenler de vardır belkide,
Fark eder mi?
Gerçek sevgilerin olduğu yerde; bence fazla göze çarpmıyorlar bile..

Gözyaşım Misali T.K




27 Temmuz 2012

Kimse Anlayamaz

İnsanlar sadece görmek istedikleri kadarını görebilirler,
Kimse bilemez ki;
Sessizliğimin ardından kopan soluksuz fırtınaları..
Ve kimse anlayamaz ki içime kazınmış derin yaraları..
Gülümseyişimin arkasına gizli gözyaşlarımı..
Kimse anlayamaz...

Tuğba Kobal



15 Temmuz 2012

kısa söz

Şiirler yazıyorum sürekli ama,
Onlar da kafi değil derdimi anlatmaya..

T.K

26 Haziran 2012

YAŞAMA SEVİNCİ

Nefes alıyor olmak,
Ve sevdiğinin nefes alıyor olması
Bundan değerli mutluluk varmıdır.?
Yaşamak;
Ama tek değil, kalbinle yaşamak,
Hayat dediğin insanla yaşamak,
Mutlu olabilmek;
Ama sevdiğinle,
Sevdiklerinle mutlu olabilmek..
Aşkı hisset, aşkı sev,
Hala nefes alıyorsan
Durma.!
Sev..
Karşılık bulamasan da sevdadan
Vazgeçme.!
En önemlisi ne biliyor musun.?
Sevmeyi sevebilmek..

T.Kobal


...

O kadar çok isterdim ki,
Yeniden hayatı sevebilmeyi..
Ve o kadar çok isterdim ki,
Sevginin gücünü yeniden
Benliğimde hissedebilmeyi..

T.K


SADECE

Hayatta sadece;
Yaşanmış ve yaşamakta olduğum bir geçmişim var.
Ve,
Belli belirsiz bir geleceğim...


20 Haziran 2012

ÇOK MU ŞEY İSTEDİM BE..!

Çok mu şey istedim be!
Sadaece sev istedim..
Sende sev, benim sevdiğim gibi istedim..
Sevmek bu kadar mı zor lan!
Üzmek çok kolay değil mi?
Kalbi düzeltmek uzun zaman alır ama, yıkmak bir dakika..
Keşke sende sevseydin, çok değil be sadece sev istedim,
Yüreğimi ortaya koyduğumda, yüreğini ortaya koymanı istedim..
Sana verdiğim o küçük kalbi incitmeden koru istedim sadece..
Çok mu şey istedim?
Ağır mı geldi bu yürek sana.?
Taşıyamadın mı?





19 Haziran 2012

DENEMEKTEN VAZGEÇME

Hayatta çok önemli bir şey fark ettim. Kim olursam olayım, durumum ne olursa olsun, kimin kızı, kimin kardeşi yada kimin arkadaşı olursam olayım; bunların aslında hiç bir manası yokmuş gibi.
Bazen insan hayata şanslı doğmaz. Büyürken, gençken, yaşlıyken bu şansın niye hala gelmediğini düşünür. Bazen şansın ayağına gitmeli insan. İmkanları el vermese bile; şansı kendi gücüyle yaratmalı.
Ve bunları yaparken bir şeye inanmalı.!
Kendine.. Ne olursa olsun, hangi şartlar altında yada kim olursa olsun vazgeçmemeli. Her yenilginin ardından tekrar, tekrar, tekrar denemeli..
Denemekten vazgeçerse insan,
Önce hayattan, sonra çevresindekilerden
Ve zamanla kendisinden vazgeçer. Denemek; yenilmek değildir.! Denemek; her başlangıçta kendine bir şey katıp yükselmektir.
O yüzden denemekten korkmamalı insan. Eğer bir şeyin gerçekten olmasını istediği için istiyorsa; o olana kadar tekrar, tekrar, tekrar uğraşmalı. Taki olana kadar.
Unutmayın..!
Umudunuzu yitirmek ve denemekten vazgeçmek hayata yenilmeyi kabullenmiş olduğunuzu gösterir. Siz içinizdeki isteği, ateşi fark edin sadece,
Onu fark edince; ne çevre ne maddi güç hiç biri engel değil.
Sadece gerçekten istemek, inanç ve ateş.
Unutma.! Şans bazen sana kendiliğinden gelmez sen ona gidersin. Herkes şanslı doğmaz hayatta. Eğer sende benim gibi şanssızsan sakın umudunu yitirme..
Ve içindekini gerçekten istemekten vazgeçme.
Ve son olarak;
Denemekten çekinme, kaçıncı kez olursa olsun ulaşmak umuduyla dene..

Kendine İyi Bak

Tuğba KOBAL


12 Haziran 2012

SUSARSIN..

Birini çok seversin,
Beklersin; birgün o da sevecek diye
Büyük bir sabırla,
Kendi sevginden eksiltmeden beklersin..
Bir gün gelir;
"Ben geldim" der.
Bakarsın öylece,
Hayatına hiç kimse girmeden beklemişsindir ya,
Gülümsersin sadece..
Ne hoşgeldin diye bilirsin
Ne de koşup boynuna sarılabilirsin:
"Özledim" diye.
Sadece gülümsersin, büyük bir zorlukla.
Onca senenin yorgunluğu vardır üzerinde..
Beklemenin verdiği, sabrın, özlemin verdiği yorgunluk
Susarsın bir süre, hiç birşey söyleyemezsin.
Aslında anlatacak çok şey vardır,
Soracak soruların..
Ama susarsın işte; sanki öyle olmalıymış gibi..
Bir süre sonra tekrar bakarsın gözlerine,
Yıllar sonra baktığın gözler yoktur karşında..
Üzülürsün..
Başını eğer ve tekrar susarsın . . .

TUĞBA KOBAL

2 Haziran 2012

GÖZYAŞLARIMA DÖNÜŞEREK SON BULDU..

Her şeyden, herkesten çok sevmiştim onu,
Hiç beklemediğim bir anda çıkmıştı karşıma..
Onu ilk beklediğim yere gitmiştim dün
Ayaklarım titredi onu beklerken,
Korktuğumdan değil,
Utandığımdan.
Aşktan değildi utanışım,
Masum bir sevgiydi beni bu denli utandıran..
Beklerdim onu,
Yağmur usul usul yağardı yeryüzüne..
Bir süre sonra seslenmişti bana,
Arkamı dönmüştüm yavaşça, çekingen bakışlarımla ona baktım sadece..
Yağmurdan ıslanmıştı saçları, öylece bana bakıyordu karşımda,
Oturduk, bir yerlerde sıcak bir çay içmiştik.
Oysaki ne kadar güzeldi her şey..
Ne kadar mutluyduk..
Ya da sadece ben öyle zannetmişim.
Dört sene tam dört sene sürdü bu güzel an,
Bazen kırık dökük bir kalple ilerlemeye çalıştık,
Bazense parçaları birleştirerek..
Ve yine ben aynı yerdeyim,
Yine seni beklediğim yerde.
Denizi izliyorum ama bu sefer tek başımayım..
Kimse yok, sen yoksun
Ben yalnız izliyorum sonunu göremediğim denizi,
Burada başlayan bir aşk burada sona erdi..
Benim mutluluğum gözyaşlarıma dönüşerek son buldu.
Senin umursamazlığınla son buldu
" Yinede tanıdı gönlüm yaşadı bir kusursuz aşk büyüttüm sana pişman değilim. "
Biz iki kıtaydık;
Sen Avrupa bense Asya
Hani onlar birbirlerine bir köprü ile bağlıydılar ya..
Biz o köprüyü bile kuramadık...


TUĞBA KOBAL


ÇOK ÖZLEDİM SEVGİLİ...

Çok özledim sevgili,
Seni ve senli geçen günleri
Çok özledim..
Kimse anlayamaz bende ki senin yerini,
Ne kalpleri dayanabilir bendeki sevgiyi duyunca,
Ne de akılları yeter ansızın bitişine..
Çok özledim sevgili,
Senle yürüdüğüm yolları yine seninle yürümeyi.
Senle oturduğum banklarda yine seninle oturmayı,
Çok özledim sevgili..
Şimdi ben o yollarda tek başıma yürüyorum,
Oturup uzun uzun sohbet ettiğimiz banklarda şimdi yanlız oturuyorum.
Çok özledim sevgili,
Seni ve senle geçen her anımı çok özledim..

TUĞBA KOBAL


1 Haziran 2012

Sen Hiç..

Sen hiç o vapurdan inerken şükrettin mi Allah'a
Ona sağasalim kavuştun diye,
Sen hiç o yanındayken, ona sarıldığında şükrettin mi hala nefes alıp verdiği için,
Sen hiç o yanından ayrılırken dua ettin mi?
Yeniden onu görebilmek için..
Sen hiç onun gözlerine bakarken,
O an için şükrettin mi Rabbine?
Yaşıyor olduğu için..
O şükretti..
O, sen vapurdan inerken, yanında otururken..
O, seninle olan her anı için şükretti.
Ve . . .
Sen hiç seven bir kalbin,
Seni izlerken çektiği acıyı fark edebildin  mi?


Tuğba KOBAL

çaresizlik


Birini tanırsın ve bir de bakmışsın ki bir zaman sonra hayatının anlamı oluvermiş. Sonra uzun bir dönem geçer hep seversin onu, içinde yaşatırsın. Yıllar geçer sevginden bir gram eksilmez büyür büyür gittikçe daha da büyür. Ve bir gün hiç bir sebep yokken sevgisi azalan taraf pes eder ve gider. Ve sürekli sevgisini büyüten öylece çaresiz kalır. Yaşanmışlıklara ve geleceğine bakar. Hiç bir şey demeye dili varmaz artık. Bir zaman geçer doğum gününü kutlamak için mesaj çeker sevdiğine ama cevap gelmez. Arar ulaşamaz. 
Ve çaresizliğinde gömüldüğü sessizliğe tekrar çekilir. Öylece usul usul izler bir köşeden hayatı.... 

Tuğba KOBAL :)

8 Mart 2012

ANLAR MISIN BENDEKİ SENİN YERİNİ?

Hani derler ya,
Tarifi yoktur, anlatılmaz aşk
Düşünüyorum da,
İçimdeki seni mısralara döksem
Anlar mısın beni?
Ya da kaleme alsam
Bir noktayla anlatsam
O nokta da seni bulabilir misin?
Toplasam, çıkarsam, bölsem
Anlatabilir miyim içimdeki seni?
Tarif edebilir miyim acaba
İçimdeki aşkı sana
Tarif etsem anlar mısın beni
Sana kalbimi versem
Kalbimdeki yerini anlar mısın?
Yüreğimi açsam sonuna kadar
Bulabilir misin içindeki seni
Anlayabilir misin sana duyduğum,
Tarifsiz aşkın sebebini..

TUĞBA KOBAL

ESKİ

Bir gün oturursun köşende;
Ve şöyle bir bakarsın yaşanmışlıklara..
Çevrende kimse kalmamıştır aynı kalan,
Herkes farklı bir boyuta taşımıştır kendisini.
Tanıdıklarını tanıyamaz olursun bir süre,
Bakarsın öylece;
Acaba gerçekten insanlar mıydı bu kadar değişen,
Ya da zaman mıydı böylesine değiştiren?
Hep merak etmişimdir.
Ben böyle doğal kalırken hayata karşı,
İnsanlar neden bu kadar değişken bir yapıya sahip?
Bakarsın ya öylece hani;
Aynı olan bir şeyi yakalamak istercesine,
Hani bir şeye özlem duyarsın hep.
İşte asıl nokta burası değil midir?
Herkes değişir ve sen sadece özlem duyarsın eskiye,
Sonra geçer bir kenara;
Eskiden böyle miydi, der durursun bir süre.
Sevdiğin insanlar, değer verdiklerin seni görmez olmuş,
Sen ise hala onları görürsün..
Tanıyamazsın belki ama,
Hep bir özlem vardır;
Eskiye,
Eski arkadaşlıklara, eski dostluklara,
Ya da eski aşklara...
Sadece özlem duyarsın.
Sen görürsün ama onlar seni görmez.

TUĞBA KOBAL